1Sep
Seventeen en çok seveceğinizi düşündüğümüz ürünleri seçti. Bu sayfadaki linklerden komisyon kazanabiliriz.
Vay. Ne gece ama. Senatör Barack Obama'nın Demokratik adaylığı kabul etmesini izlemekten yeni döndüm. Sanki tarihe tanıklık etmiş gibiyim.
Kongrenin son etkinliklerinin gerçekleştiği stadyuma girmek için sıralar kesinlikle gülünçtü. Oraya yaklaşık beş saat erken geldim (kulağa aşırı geliyor ama bu konuşmayı kaçırmayacağım!), bu yüzden kalabalığı gözlemlemek için bolca zamanım oldu. Beni en çok etkileyen seyirci çeşitliliği oldu. Genç, yaşlı, siyah, beyaz, kel, korkaklar, erkekler, kadınlar, çocuklar... Adamın açıkça klişeleşmiş bölünmeler karşısında çekiciliği var.
Senatör konuşmasını yaparken hâlâ çeşitlilik hakkında düşünüyordum. Siyaset bir yana, Senatör Obama'nın bugüne kadar elde ettiği başarıların ülkemiz için önemli şeyler ifade ettiğini düşünüyorum. Elli yıl önce, bu ülkenin bazı bölgelerindeki Afrikalı Amerikalılar ölüm tehditleri almadan oy kullanamadılar. Bugün, bir Afrikalı-Amerikalı, Amerika Birleşik Devletleri'nin bir sonraki Başkanı olmak için iyi bir şansa sahip. Kazansın ya da kazanmasın, ebeveynlerimizin ve büyükanne ve büyükbabalarımızın nesillerinin ırksal olarak yüklü zamanlarından bu yana çok yol kat ettik. Bu seçimi ele aldığım son birkaç ayda bile, çeşitlilikle ilgili konuşmaların geliştiğini gördüm. Ocak ayında bazıları "ırk sorununun" bir sorun olup olmayacağını merak etti. Ancak Senatör Obama bunun olması gerekmediğini kanıtlayınca, insanlar masaya nasıl daha fazla ve farklı ses getirebileceğimize odaklanmaya başladılar.
Senatör Obama ve bu geceki kalabalık, politikacıların ve siyasi olarak ne olduğuna dair geleneksel görüşlere meydan okuyor. nişanlı "genellikle" gibi görünüyor (bu arada, bence Senatör McCain de kalıbı kırıyor, ama daha fazlası onun hakkında hafta). Bu gece, her türden geçmişe ve yaşam deneyimine sahip insanların bu seçimin sonucuyla ilgili çıkarları olduğunu ilk elden gördüm. Umarım Kasım'da kim kazanırsa kazansın gençlerin, azınlıkların ve kadınların toplumda öncü roller üstlenmeye devam ettiğini görüyoruz. Ne kadar taze ve çeşitli bakış açılarımız olursa, etkili uzlaşmalar bulma olasılığımız o kadar artar. Ve bence bu, inanmamız gereken bir değişiklik.
Peki konuşmayı izledin mi? Ne sandın?
Xoxo,
Katie